SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

EŞRİBE BAHSİ

<< 2011 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

94 - (2011) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وأبو كريب (واللفظ لأبي كريب). قالا: حدثنا أبو معاوية عن الأعمش، عن أبي صالح، عن جابر ابن عبدالله. قال:

 كنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فاستسقى. فقال رجل: يا رسول الله! ألا نسقيك النبيذ؟ فقال (بلى) قال فخرج الرجل يسعى. فجاء بقدح فيه نبيذ. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم (ألا خمرته ولو تعرض عليه عودا!) قال فشرب.

 

{94}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Ebû Kureyb rivayet ettiler. Lâfız Ebû Kureyb'indir. (Dedilerki): Bize Ebû Muâviye, Â'meş'den, o da Ebû Salih'den, o da Cabir b. AbdilIah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte idik. Su istedi ve bir adam:

 

— Yâ Resûlallah! Sana nebiz sunmayalım mı? dedi. Bunun üzerine: «Hay hay!» buyurdular. Adam hemen koşarak çıktı ve içinde nebiz bulunan bir tas getirdi. Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydin ya!»  buyurdu ve içti.

 

 

95 - (2011) وحدثنا عثمان بن أبي شيبة. حدثنا جرير عن الأعمش، عن أبي سفيان؛ وأبي صالح عن جابر. قال:

 جاء رجل يقال له أبو حميد بقدح من لبن من النقيع. فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم (ألا خمرته ولو تعرض عليه عودا!).

 

{95}

Bize Osman b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Cerir Â'meş'den, o da Ebû Süfyân ile Ebû Salih'den, onlar da Câbir'den naklen rivayet etti. Câbir (şöyle demiş):

 

Ebû Humeyd denilen bir adam Naki'den bir tas süt getirdi de Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem) kendisine :

 

«Onu velev üzerine aykırı bir çırpı koymak suretiyle olsun örtseydin ya!» buyurdular.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Kitâbu'l-Eşribe»'de tahrîc etmiştir,

 

Nakî': Va'dil Akik'de bir yerin ismidir. Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'in koyun otlatmak için koruduğu yerin burası olduğu söylenir. Ki Medine'den yirmi fersah uzaktadır. Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'in kabın üzerine hiç olmazsa aykırı bir çubuk konulmasını emir buyurması, Örtecek başka bir şey bulunmadığına göredir. Ulemâ, kapları örtme emrinin birçok faideleri olduğunu söylemişlerdir. Bunlardan iki tanesi buradaki hadîslerde varid olmuştur. Biri şeytandan korumaktır. Çünkü şeytan kapak açamaz, bağ çözemez. İkincisi senenin bir gecesinde inen taundan korumaktır. Bunlardan başka pisliklerden korumak, muhtelif sinek ve böceklerden muhafaza gibi faydaları vardır. Zira açık bırakılan kabın içine geceleyin akreb gibi zehirli bir hayvan düşebilir. Bunu bilmeyen kimse kabın içindekini yer veya içerse zehirlenir.

 

Hz. Ebû Humeyd'in kapları örtmek geceye mahsustu sözü hadîsin metninden değildir. Nevevî diyor ki: «Ekseri usul ulemasının kavline göre —ki İmam Şafiî ile diğer ulemanın mezhebleri de budur. Sahabinin tefsiri lâfzın zahir olan mânasına muhalif ise hüccet değildir. Bu tefsir konusunda başka müctehidlerin ona uyması lâzım gelmez. Ama hadîsin zahiri mânâsında sahabinin sözüne muhalif bir şey yok, fakat mücmel olursa bu takdirde sahabinin te'viline müracaat olunur ve hadîs onun söylediğine hamledilir...

 

Kapları örtme emri umumîdir. Binâenaleyh râvinin mezhebi ile amel ederek tahsisi kabul etmez. Umum üzere bırakılır.»